TBMM‘ye sunulan ‘Hurda Teşviki’ ile ilgili kanun teklifinin ardından ikinci el araç almak isteyenler beklemeye geçerken fiyatlar ise yükseldi. Araç satışlarında yaşanan durgunluk esnafı olumsuz etkilerken fiyatların artış göstermesine de anlam verilemiyor. Pandeminin etkili olduğu 2020 yılından bu yana hem satışların hem de galerilerde bulunan araç sayılarının düştüğünü belirten Kalender Yaşasın, satışların istikrarsız olduğunu söyledi. Satışı yapılan araç sayısının sürekli değişkenlik gösterdiğini söyleyen galerici Kalender Yaşasın, “Bugün 1-2 tane satıyorsun, 1 hafta duruyorsun. Bir bakıyorsun, günde 3 tane satıyorsun” dedi.
“Talep az, ama fiyatlar yukarıya gidiyor”
İkinci el araçlara talep olmamasına rağmen fiyatların şaşırtıcı şekilde arttığını belirten Kalender Yaşasın, “Şu anda sıkıntılı bir dönem yaşıyoruz. Durum uzun zamandır böyle. Ancak şu anda daha farklı. Talep az, fiyatlar yukarıya gidiyor. Böyle olmaması lazım. Bir mala talep olmadığı zaman fiyatın düşmesi lazım. Geçen yıla göre alım sayısı, kâr marjımız ve satış adetimiz düştü. Yani iyi miyiz, kötü müyüz sorusunu ben de bilmiyorum. Piyasada istikrar yok. Bugün 1-2 tane satıyorsun, 1 hafta duruyorsun. Bir bakıyorsun, günde 3 tane satıyorsun. Yani istikrar olmadığından 1 ayda kaç tane satıyorsun, hiç belli olmuyor. Yani önümüzü göremiyoruz. İnşallah 2025 daha iyi olur. Şu anda iyi gitmiyor” dedi.
“Pandemiden bu yana iyi gitmiyoruz, daha önceki yıllarda gerçekten iyiydi”
Tüm dünyada etkisini gösteren pandemiden bu yana ikinci el araç piyasasının sıkıntılı olduğunu, galerilerdeki araç ve personel sayılarının sürekli düşüşte olduğunu belirten Yaşasın, şu ifadeleri kullandı:
“20 arabayla çalışan esnaf 15’e, 15 arabayla çalışan 10’a düştü. Para miktar olarak çoğaldı ama alım gücü olarak düştüğü için kârda mıyız, zararda mıyız? Ben hesabını yapıyorum, geçen sene 25 araba varsa ve 20’ye düştüyse o zaman zarar ettin. Pandemiden bu yana iyi gitmiyoruz, daha önceki yıllarda gerçekten iyiydi. Ticaret de iyiydi. Alıyorduk, satıyorduk, para kazanıyorduk ve yatırım yapıyorduk. Mesela bu dükkanda en az 2-3 kişi çalışıyordu, şu anda çalışan sayısı yok. Anca kendi işimizi kendimiz yapıyoruz, istihdam oluşturamıyoruz. Çünkü ayakta durmaya uğraşıyoruz.”
